Credit Suisse şirketinin 150 kuruluş yıldönümü nedeniyle İsviçre’nin Zürih kentinde 22 Ağustos günü başlayan yıldırım turnuvasına Dünya satrancının en ünlü isimlerinden dördü katıldı.
Garry Kasparov, Anatoly Karpov, Judith Polgar ve Viktor Kortchnoi gibi satrancın zirvesinde çok uzun yıllar kalan ve Kasparov dışında diğerleri halen aktif olan eşsiz bir gurubun yer aldığı turnuva dün sona erdi.
Yıldırım turnuvanın sonucunda iki eski Dünya Şampiyonu Kasparov ve Karpov 4.5 puanla ve birbirlerine karşı üstünlük sağlayamadan sıralamanın en üstünde yer aldılar. Gurubun en genç ve tek bayan üyesi Polgar üçüncü olurken Kasparov’u varlığıyla bile huzursuz eden yaşlı kurt Kortchnoi sonuncu oldu.
Turnuva maçlarına aşağıdaki web adresinden ulaşabilirsiniz.
http://www.chessbase.com/news/2006/games/zuerich01.htm
Öte yandan Kasparov’un turnuva öncesi Emagazine editörü, Andreas Schiendorfer ile yaptığı keyifli röportajı da haberin devamında sizlerin ilgisine sunuyoruz.
Andreas Schiendorfer: Sayın Kasparov, satranç oynayan politikacı ve iş adamlarının sayısı oldukça fazla. Satranç oyuncuları ve yöneticiler arasındaki benzerlikler nelerdir?
Garry Kasparov: Başarılı yönetici ve satranç oyuncularının hesaplama, rekabet, çalışma ahlakı ve hayal gücü gibi yeteneklerinden söz edebiliriz. Beceri ve yeteneğin de ötesinde bu unsurlar birbiriyle uyumlu olmalı ve kaynaştırılmalı. Her iki grupta, (yöneticiler ve satranççılar), büyük resmi görmeye ihtiyaç duyar, (olayların üstüne çıkarak daha geniş bir açıdan sorunları değerlendirmek), zayıflıklarını, güçlü yönlerini kolayca bilir ve hatalarından hızla ders çıkarır.
Schiendorfer : Satranç teorisi yöneticilik kurslarında zorunlu bir unsur olsaydı bir anlamı olur muydu?
Kasparov : Satranç dilinde “teori” kelimesini belirli açılış varyasyonlarını adlandırmakta kullanırız. Bir iş adamının benim eski gözde savunmalarından olan Najdorf Sicilya Savunması’nda uzmanlaşmasının zararlı olmaz, ama herhalde çokta faydası olmaz. Eğer satranç oyununun kendi kurallarını, mantığını ve stratejilerinin öğretebileceklerini kastediyorsan, yöneticiler kesinlikle satranç çalışmaktan daha kötü yaparlar. Öncelikle, hem rekabet hem de oyunun güzelliğinden kaynaklanan, tam bir tatmin vardır satrançta. Aynı zamanda satranç bize planlamanın gücünü ve disiplinli düşünmeyi öğretir yada hatırlatır. Satranç oyuncuları, her yöneticinin daha iyisi için yararlanması gereken, yaratıcılık, strateji ve mantığı kullanmayı öğrenirler.
Schiendorfer : Satranç oyuncuları genelde içe dönük ve yalnız kişiler olsalar da şampiyonlar çoğunlukla göz önündedirler ve dünyanın her yerinde konferanslar verirler. Göz önünde olmak sizin için zor mu? Bunun üstesinden nasıl geliyorsunuz?
Kasparov : İçe dönük satranç oyuncuları efsanesinin büyük bir tarihçesi vardır ama nihayetinde bu bir efsanedir. Nabokov ve Zweig gibi büyük yazarlar, dehalarıyla belleklerimizde iz bırakan münzevi satranç ustalarını yaratmışlardır. (“Lujin Savunması” ve “Satranç” adlı kitaplardan söz ediyor). Bunlarda gerçeklik payı olabilir, ama sadece bunalımlı ve uç örnekler dikkat çeker. Oyuncuların büyük bölümü sosyal, arkadaş canlısıdır ve intihar etme olasılıkları bir borsacı yada satıcıdan daha fazla değildir. Kendimi kesinlikle bu çoğunluktan sayıyorum ve “münzevi satranç dahisi” efsanesiyle ilgilenmiyorum. Böyle bir kişiyle hiç tanışmadım. (Kasparov, Bobby Fischer’i burada unutmuyor ve şöyle devam ediyor.) Fischer “ciddi” satrancı bıraktığında ben sadece 9 yaşındaydım.
Açıkçası, satranç bir takım sporu değil, tek başına yapılan bireysel bir spordur. Bu nedenle kendini bir takım içinde rahatsız hisseden kişi, satrançta kendini bulabilir. Böyle bir kişiyi golf oyununda yada tenis kortunda da görebiliriz.
Schiendorfer : Zürich’teki konuşmanızın ana fikri nedir?
Kasparov : Credit-Suisse’in 150. yıldönümü, geriye dönüp bakma zamanı. Yeniliğin ve ilerlemenin önemi hakkında konuşmamızın uygun olduğunu düşünüyorum. Zirvede kalmak, bıçak sırtında yaşamak zirveye çıkmaktan daha zordur. 20 yıldır, dünyada satrancı bir numara yapmak için çalıştım ve yaptığım sadece kendime çeşitli yollardan meydan okumaktı. Bu durum kişiler kadar şirketler için de önemlidir.
Kazanılan zaferlerle yetinip geçmiş başarılarımıza bakmak ve kendimizi “ikinci en iyi” olmaya alıştırmak neredeyse her zaman felakete yol açar. Eğer yenilik ve değişimin odağında değilseniz gelmekte olanı göremezsiniz. Geriye baktığınızda görkemli bir geçmişinizin olması harika bir şey, ama eğer yeniliklere devam edemezsek geçmiş zaferler geride kalır.
Schiendorfer : Bir kere daha Karpov, Korchnoi ve Polgar’la buluşacaksınız. Bu buluşmalarla ilgili neler hissediyorsunuz?
Kasparov : Şunu söylemeliyim ki, yarışma satrancını Viktor Kortchnoi beni huzursuz etmeden önce bırakıyorum. “korkunç Victor” ile ciddi bir oyunda ilk karşılaşmam 1982 yılındaydı ve ben 19, o da 51 yaşındaydı. Şimdi ben emekliyim ve Korchnoi hala gençlerle oynuyor.
Tabi bütün bunlar eski büyük günlerin keyifli anılarını tekrar canlandıracak. Dünya şampiyonası maçları, parlak ışıklar, olağanüstü satranç ve olağanüstü yarışma. Hepimiz kendi üslubumuzla, satranca büyük katkılarda bulunduk. Fakat festivale ve gösteride yer alacak ak saçlıların fazlalığına karşın, satranç tahtasında genç Judit’in mücadele ruhuna sahip tek kişi olacağını sanmıyorum.