Mobile menu

30 yıl sonra Makro her şeyi anlatıyor

makroGM Vladislav Tkachiev'in WhyChess.org için Georgios Makropoulos ile yaptığı söyleşiyi TSK Satranç Milli Takım sporcumuz Devrim Alaşlar bizim için çevirdi.

Vladislav Tkachiev: Georgios, sitemiz için verdiği son röportajda Kramnik 2006 Elista İtiraz Komitesi'ne ciddi suçlamalar yöneltti. Cevaben söyleyeceklerin nelerdir?

Georgios Makropoulos: O günlerde olup bitenlerden anladığımı sana anlatayım. Belki anlatacaklarımdan sonra ortaya çıkan durumu daha iyi anlayabilirsin. Her şeyden önce mücadele bir Rus ile Bulgar'ın Rusya'daki karşılaşmasıydı. Bu yüzden FIDE tabii ki tarafsızlığını göstermek ve Kramnik'i destekliyormuş gibi görünmemek için elinden gelen her şeyi yaptı. Eğer dünyadaki herkes bir Rus vatandaşı olan Kirsan'ın Rus otoritelerinin baskılarına boyun eğerek Kramnik'e yardım etmesi nedeniyle işlerin kötüye gittiğini düşünseydi neler olabileceğini düşünebiliyor musun? Vladimir'in çok sık tuvalete gitmesi Topalov ekibinin şikayetlerinin temelini oluşturmuştu. Tüm bunlar şimdi herkesçe biliniyor, tüm oyunların video kayıtları mevcut ve tuvalet ziyaretlerinin sayısı oldukça fazlaydı.

Vladislav Tkachiev : Bir çok satranç oyuncusu her hamlesinden sonra tuvalete gidiyor.

Georgios Makropoulos: Her hamleden sonra mı?

Vladislav Tkachiev : Evet

Georgios Makropoulos: Ben her hamleden sonra tuvalete giden oyuncu görmedim. Ben kendim de zamanında aktif satranç oynadım ve 2-3 kez tuvalete gidiyordum ancak 15 ya da 20 defa değil.

Vladislav Tkachiev : Ancak yine de biliyorsun ki bu bir Dünya Şampiyonluğu maçıydı, sinirler, stres...

Georgios Makropoulos: Bu kadar çok tuvalete gideni şahsen ben hiç görmedim. Tüm anlaşmazlığı ortaya çıkaran sorun da buydu. Silvio Danailov'un itirazından sonra konuyu Kramnik'in o zamanki menajeri Carsten Hensel ile görüştüm ancak kendisi bana doyurucu olmayan bir açıklamada bulundu. Elista'dan iki yıl sonra kendisi bana bambaşka bir sebepten bahsetti. Carsten öncelikle Kramnik'in dolaşmak için alana ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu açıklamanın kesinlikle tatmin edici olmadığını belirtmek zorundayım, eğer yürümek için daha fazla alana ihtiyacı varsa neden tuvalet ? Zurab'ın Danailov ile arkadaş olduğu herkesçe iyi bilinir. Danailov Azmaiparashvili'nin (Zurab) İspanya'daki ticari menajeriydi, ancak her ne olursa olsun Silvio İtiraz Komitesi'ni uygunsuz bir karar vermek için ikna edemezdi. Bu arada, ben hala en doğru kararı verdiğimizi düşünüyorum. Topalov tuvaletler konusunda bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyordu, bu yüzden dinlenme odalarındaki tuvaletleri kapatmaya ve üç kabinli ortak başka bir tuvaletin kullanılmasına karar verdik.

Vladislav Tkachiev : Peki dinlenme odalarındaki tuvaletlerle ilgili sorun neydi?

Georgios Makropoulos: Oyuncuların orada ne yaptığını kimse kesin olarak bilemezdi. O akşam Ilyumzhinov'a (Kirsan) telefon açtım ve Topalov ekibinin şikayetlerini ilettim; hemen "Tuvaletleri kapat!" cevabını verdi. Yani karar bizim değil Kirsan'a aitti. Bu arada, daha sonra bir basın toplantısı sırasında bu durumu ifade ettim ancak bu açıklamalarım tüm internet sitelerinden kaldırıldı.

Vladislav Tkachiev : Bir çeşit komplodan mı bahsediyorsun?

Georgios Makropoulos: Bazı kişiler bu açıklamalarımın bilinmesini özellikle istemediler. Daha sonraları, hatta çok daha sonraları şikayetlerim ve protestolarım üzerine Chessbase sitesi bu açıklamalarıma yer verdi.

Vladislav Tkachiev : Maç başladıktan sonra şartların değiştirilmesinin makul olduğunu mu söylüyorsun ?

Georgios Makropoulos: Kurallara göre İtiraz Komitesi her iki oyuncu için de eşit şartları sağlamak zorundaydı.

Vladislav Tkachiev : Peki şartlar eşit değil miydi ?

Georgios Makropoulos: Öyleydi. Ancak oyunculardan bir tanesi şüphelerini ifade ettiği anda biz de aksini kanıtlayamayınca tuvaletlerin değiştirilmesine karar verildi. Maçın Rusya'da oynandığının unutulmaması gerekir ki oyunculardan bir tanesi de Rus vatandaşıydı. Koltuklar, satranç saati veya taşları değiştirilmedi, bu yüzden oyun şartları da değişmedi. Ayrıca yapılan anlaşmaya ve kurallara göre dinlenme odalarında tuvalet imkanı sağlamak zorunda da değildik. Kramnik'i anlıyorum, kendisi çok hassas bir şahıs ve aldığımız kararı bir hakaret olarak kabul etti; dinlenme odalarındaki tuvaletleri kapattığımızda bizim tüm dünyaya bir şeylerin yanlış olduğunu kabul ettiğimizi ilan ettiğini düşündü. Kramnik'in o anki tepkisi uygun olmadı.

Vladislav Tkachiev : Neden?

Georgios Makropoulos: Maçı boykot etmemeliydi. İtiraz dilekçesi yazabilirdi ancak masaya gelip oyunu oynamalıydı. Ayrıca bir de Kirsan'ın hakeme gönderdiği mektup hakkında tartışmalar vardı.

Vladislav Tkachiev : Kramnik Kirsan'ın o sırada bir hükümet toplantısında olduğu için mektubu imzalamadığını iddia ediyor.

Georgios Makropoulos: Mektubun nasıl yazıldığını bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. Belki mektubun üzerinde bir çeşit FIDE damgası vardı, ancak mektup yine de Kirsan tarafından gönderildi, ya da diyelim ki onun "askeri" tarafından. Kramnik'in tepkisi aşırı oldu ancak yine de tüm olanlardan sonra bu durum Kramnik'in işine yaradı çünkü Topalov bu şekilde bir puan almaktan pek de hoşnut değildi. Fischer-Spassky maçı sırasında yaşananları hatırlıyor musun ?

Vladislav Tkachiev : Evet.

Georgios Makropoulos: Bedava bir puan verdiğin rakibin ondan sonra nasıl oynar ? Bu tarihte iki kere oldu ve ikisinde de bedava puanı alan maçı kaybetti.

Vladislav Tkachiev : Ancak Spassky maçı açık puan farkıyla kaybetmişti. Topalov maçı eşitlik bozmada kaybetti ve aldığı bu bedava puan kendisi için çok önemliydi.

Georgios Makropoulos: Tamam ama unutma ki o zaman Topalov, Anand ve Kramnik ile birlikte dünyanın en iyi üç oyuncusundan biriydi ve San Luis'de herkesi kolayca yenmişti. Bu şekilde oyun kazanmanın kendisi için kolay olduğunu düşünmüyorum. Ancak biz konumuza geri dönelim. Mexico'da Carsten ile bir konuşmamız oldu ve kendisi bana Kramnik'in Elista'da bir takım sağlık sorunları olduğunu ve sık tuvalete çıkmasının asıl nedeninin bu olduğunu ifade etti. Bu da ikinci açıklamaydı. Ayrıca o zaman şunları da eklemişti : "Bak, senin Elista'da herhangi bir komploya karışmadığına inandığımızı söylemeliyim." Yani, Elista'dan sonra aleyhimde bir çok şey söyledikleri iki yıllık süreçten sonra benim herhangi bir tezgaha karışmadığım sonucuna varmışlardı. Kendisi ayrıca Bonn'da Anand'a karşı yapacakları Dünya Şampiyonluğu maçında benim FIDE gözlemcisi olmamı arzu ettiklerini de ifade etti. O mektubu her iki oyuncu için de eşit şartlar oluşturmak için kaleme aldık. Anand da benim adaylığımdan dolayı mutluydu. Bu arada, Carsten Bonn'da bana üçüncü bir nedenden bahsetti; Kramnik sigara ihtiyacını gidermek için sık tuvalete çıkmıştı. Sigara içerken video ile kaydedilmek istemiyordu çünkü karısının kendisinin sigara içtiğini görmesini istemiyordu.

Vladislav Tkachiev : Ama karısı bunu nasıl görebilirdi ki ?

Georgios Makropoulos: Başkaları görüp karısına söyleyebilirdi. Video görüntülerinin gizli kalıp kalmayacağını bilmiyordu. Maçtan sonra tüm görüntüler yayınlanabilirdi. Öyle ya da böyle Carsten'in açıklaması buydu. Biliyorsun, geçirdiğim son ameliyata kadar ben kendim de koyu bir sigara tiryakisiydim, bu yüzden bu açıklama bana tamamen mantıklı geliyor ve bu sebebi kabul ediyorum. "Sigara içmek istiyorum ve hiç kimsenin beni görmesini istemiyorum"

Vladislav Tkachiev : Özellikle de marihuana içiyorsan..

Georgios Makropoulos: Ciddi olalım, tabii ki marihuana değil. Üç açıklama içinde beni tatmin eden bu oldu. Bir çok kez Kramnik'in hile yaptığına inanmadığımı beyan ettim.

Vladislav Tkachiev : Bu zaten oyun neticelerinden de aşikar.

Georgios Makropoulos: Öyle değil, söylediğimi anlamaya çalış. Maç Rusya'daydı, Bulgar tarafının şüpheleri vardı ve bir karar vermek zorundaydık. Aynen Fransız Büyükusta Feller olayında olduğu gibi. Daha sonradan ortaya çıkabilecek şikayetlerin ve hak iddialarının önüne geçebilmek için alınabilecek tüm önlemleri aldık. Aynı zamanda asla hile yapıldığı iddiasında bulunmadık. Ayrıca eğer Anand benim Silvio ile bazı özel ilişkilerim olduğunu düşünüyor olsaydı, beni Sofya'daki maç için FIDE gözlemcisi olarak önermezdi. Beni anlıyor musun? Bu arada Sofya'da organizatörler ile ciddi tartışmalarım oldu. Anand geç kalacaktı ve maçın üç gün ertelenmesini istedi. Bu istek organizatörlerin işine gelmedi ve sonuçta maçı bir gün erteleme kararı verdim. Bu kararımdan sonra Danailov tüm maç boyunca benimle konuşmadı.

Vladislav Tkachiev: Tamam ama halen anlamadığım bir detay var: Danailov Kramnik'in sadece dinlenme odasına değil tuvalete de gittiğini nasıl biliyordu?

Georgios Makropoulos: Kendisi organizatörlerden video kayıtlarını istedi.

Vladislav Tkachiev: Ah, bu Kramnik'in itiraz komitesini suçladığı konulardan bir tanesiydi. Danailov'un buna hakkı var mıydı?

Georgios Makropoulos: Kramnik bu konuda İtiraz Komitesi'ni suçlayamaz çünkü en başından itibaren video kayıtları İtiraz Komitesi'nin elindeydi ve bu görüntülerin izlenebileceğine karar verilmişti.

Vladislav Tkachiev: Oyuncular da izleyebilecek miydi?

Georgios Makropoulos: Danailov organizatörlerle bir araya geldi ve her iki takımın da birbirlerinin görüntülerini izleyebilmeleri durumunu ayarladı.

Vladislav Tkachiev: Kramnik kurallara göre sadece hakemin görüntüleri izleyebilme hakkı olduğunu iddia ediyor.

Georgios Makropoulos: Hayır, bu doğru değil. Düşünsene ; kendi ülkemde benimle karşılaşıyorsun, ülkemin en iyi oyuncusu benim, ve ikimizin ayrı tuvaletleri var. Her şey bir tarafa, içeride ne olduğunu bilmek istersin, öyle değil mi ?

Vladislav Tkachiev: Çok zor bir durum, ama mahremiyet konusu ne olacak?

Georgios Makropoulos: Hangi mahremiyet? Bir Dünya Şampiyonluğu maçında mahremiyet olamaz. Ben böyle bir durumda ayrı tuvaletler olmaması gerektiğine inanıyorum.

Vladislav Tkachiev: Artık yok mu?

Georgios Makropoulos: Bonn'daki maçtan bu yana yok. Carsten ısrar ettiği için Bonn'da da vardı ancak Sofya'dan itibaren artık özel tuvalet söz konusu değil. Seyirciler oyuncuları podyumda görmek istiyor, iki boş koltuk değil. Seyircilere ve sponsorlara satrancın bir spor olduğunu göstermek istiyoruz.

Vladislav Tkachiev: Öyleyse şöyle bir sorum olacak : maç sırasında satranç oyuncusu arkadaşlarımla sürekli görüştüm; herkes Kramnik'i haklı buluyordu. Çoğunluk dört oyundan sonra eksi iki geriden mücadele eden Topalov ekibinin karşı tarafa psikolojik baskı oluşturmak için böyle bir iddiada bulunduğunu düşünüyordu. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?

Georgios Makropoulos: Belki öyledir. Emin olamam, ancak Topalov'un şüpheleri vardıysa bile bundan Danailov'a bahsetmemeliydi çünkü artık bundan sonra maça devam edebilecek durumu kalmadı. Sonuç olarak Silvio böylece yanlış bir şeyler olduğuna daha fazla kanaat getirdi. Tuvaletin tavanını açtılar ve orada bazı kablolar ortaya çıktı. Maç sona erdikten sonra bunun hala bilgisayar kablosu ya da ona benzer bir şey olduğunu öne sürüyordu. Ona şöyle dedim : "Bak, artık yeter. Eğer orada gerçekten bilgisayar kablosu bulduğunuzu düşünüyorduysanız maçı terk etmeliydiniz. "

Vladislav Tkachiev: Ne demek istiyorsun? Bu durumda maçı hükmen kaybederlerdi.

Georgios Makropoulos: Eğer gerçekten bir şey buldularsa maçı terk etmeliydiler.

Vladislav Tkachiev: Ama bir şey bulmadılar.

Georgios Makropoulos: Biliyorum. Ama Silvio bulduklarını iddia etti, ama ellerindeki delil tatmin edici değildi, zaten bu yüzden maça devam ettiler.

Vladislav Tkachiev: Bahsettiğim şey buydu, Topalov ekibi sadece psikolojik baskı oluşturmak istedi.

Georgios Makropoulos: Belki. Ama maçtan önce böyle bir şey planladıklarını zannetmiyorum. O kadar akıllı olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki aptal değil ancak maçtan önce böyle bir şey planlayacak kadar akıllı da değil. Böyle bir şey ondan beklenmeyecek kadar zekice bir davranış olurdu.

Vladislav Tkachiev: Kramnik'in Topalov ekibinin Elista'daki maçı her ne pahasına olursa olsun durdurarak maçı Bakü'de oynamak istediğine dair düşüncelerine katılıyor musun?

Georgios Makropoulos: Danailov'un maçı durdurup, yine de maçtan para kazandıktan sonra Kramnik'e karşı başka bir yerde başka bir maç yapmak istediğini düşünüyorum.

Vladislav Tkachiev: Bu maçtan da mı para kazanacaklardı?

Georgios Makropoulos: Tabii ki.

Vladislav Tkachiev: Buna inanıyor musun?

Georgios Makropoulos: Evet o noktada planın bu olduğuna kanaat getirdim.

Vladislav Tkachiev: Tabeladaki 0-2 skoru yüzünden mi?

Georgios Makropoulos: Tabeladaki 0-2 skoru yüzünden, bir şeylerin yanlış gidiyor olduğu korkusu yüzünden... Sonuç olarak planlarının bu olduğuna inanıyorum.

Vladislav Tkachiev: Sonuçta ne düşünüyorsun, satrancın bu tür skandallara ihtiyacı var mı yok mu? Maç bir noktada geniş medya ilgisi gördü ve bunun tek sebebi de tuvalet tartışmalarıydı. Danailov da "Reklamın kötüsü olmaz" gibisinden bir şeyler söylemişti.

Georgios Makropoulos: Evet, gerçekten de bu kadar yoğun bir medya ilgisi beklemiyorduk. Skandal yüzünden maça ilgi çok büyük oldu ancak buna benzer kötü olaylarla anılmaya ihtiyacımız olup olmadığı konusunda emin değilim. Sen de biliyorsun; ne yazık ki haberciler, özellikle internet sektöründekiler, mesleklerinin gereklerini asla yerine getirmiyorlar.

Vladislav Tkachiev: Örneğin?

Georgios Makropoulos: Örneğin hiç kimse başka birini önce konu hakkındaki fikirlerini öğrenmeden karalamamalı. İş gazetelere gelince biraz farklı oluyor : sana telefon açıp "Bir makale hazırlıyoruz, konu hakkında açıklama yapmak ister misiniz? " derler. İnternette işler böyle olmuyor. Sorun şu ki, yüzbinlerce insan senin hakkında olumsuz şeyler okur, daha sonra sen hakkındaki eleştirilere cevap verirsin ancak senin cevabını daha az sayıda insan okur ve böylece insanlar senin hakkında olumsuz düşünmeye devam ederler. Bu özellikle satranç için böyledir çünkü, şöyle diyelim, satranç genel olarak insanlara sıkıcı gelir. Bu nedenle satranç habercileri arasında oyuncular ve idareciler hakkında suçlamalar yöneltip skandallar hakkında yazmaya istekli insanlar her zaman oluyor.

Vladislav Tkachiev : Senin başından da benzer olay geçti mi?

Georgios Makropoulos: Evet ben de kendi payıma düşeni yaşadım. Hemen cevap veriyorum ancak zaten geç kalmış oluyorum. Örneğin, internette Makropoulos'un 1999 yılındaki Elemeli Dünya Şampiyonasından önce Las Vegas'da bir milyon dolar kaybettiğini ya da çaldığını yazdılar. Cevaben "Bu tamamen yalan! Ben anılan tarihte Las Vegas'da bile değildim. Ve tabii ki Kirsan turnuva başlayana kadar oraya parayı göndermedi, bu yüzden böyle bir şeyi yapabilmeme olanak yoktu." Sonra ne oldu ? Hakkımdaki suçlamaları okuyan yüzbin kişiden muhtemelen sadece yirmibini cevabımı okudu. Bu durumda kalan seksenbin kişi halen kumarhanede bir milyon dolar kaybettiğime inanıyor.

Vladislav Tkachiev: Evet gerçekten bir çok insan halen böyle düşünüyor.

Georgios Makropoulos: Ne demek istediğimi görüyor musun? Böyle bir şeyle nasıl mücadele edebilirsin? Satranç habercilerinin daha iyi eğitim alması gerektiğini düşünüyorum. Yazılanlar konusunda daha sorumlu davranmalıyız. Ben de birilerini suçlayabilirim, ancak eğer elde delil yoksa ve yazının muhatabına fikirleri sorulmuyorsa konu haber yapılmamalıdır.

*****************************************
Vladislav Tkachiev: Sence günümüzde satranç endüstrisinin karşı karşıya olduğu en önemli sorun hangisidir?

Georgios Makropoulos: Gerek FIDE olsun gerek ülke federasyonları olsun en büyük sorunumuz büyük ölçekli maddi olanakları bulunan şirketleri sponsor olarak kazanamamak. Dünyada kaç ülke en iyi oyuncularını maddi olarak destekleyebiliyor ?

Vladislav Tkachiev: Neredeyse hiç birisi.

Georgios Makropoulos: Hiç birisi mi? Görüyorsun ya. Kendi ülkendeki en güçlü sekiz oyuncunun herhangi bir sosyal güvencesi bile yok. Satranç oynuyorlar, mücadele ediyorlar, yıllar boyunca ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve 55-60 yaşında emekli maaşları olmadan yaşam mücadelesi vermeye başlıyorlar.

Vladislav Tkachiev: GMA ve PCA nasıl başarılı oldular?

Georgios Makropoulos: Hangi konuda başarılı oldular?

Vladislav Tkachiev : Güçlü sponsor bulmada. GMA SWIFT ile, PCA da Intel ile sponsorluk anlaşması yapmıştı.

Georgios Makropoulos: Eğer başarılı olmuş olsalardı o zaman mevcudiyetlerinin devam ediyor olması gerekirdi. Hayatta kalmayı başaran biz olduk. Sponsor olarak ülkelerle, şehirlerle ve bölgelerle anlaşma konusunda gerçekten başarılıyız. Campomanes döneminde ve sonrasında bu konuda iyiydik ancak sponsor olarak büyük firmalarla anlaşmak mümkün olmadı. Aslında GMA ve PCA ile sponsor bulan da Kasparov oldu.

Vladislav Tkachiev: Peki Kasparov bu işi nasıl başardı?

Georgios Makropoulos: Bir dakika? Asıl sponsor hangisiydi? SWIFT. Bu firmanın Başkanı ve Kasparov'un arkadaşı olan Bassel Kok parayı buldu, ancak yine de bunu tek başına başardı diyemeyiz. Daha sonra Kok FIDE Başkanı olmaya çalıştı ve sponsor olarak büyük şirket bulma sözü verdi. Seçimi kaybettikten sonra Kirsan kendisine sponsorluk için büyük firmaların ilgisini çekmek amacıyla 2,1 milyon Avroluk başlangıç yatırımıyla birlikte Global Chess'in Başkanlığını önerdi. Ne kadar para bulabildi ?

Vladislav Tkachiev: Sıfır mı?

Georgios Makropoulos: Sıfır. Kok sadece Kirsan'ın 2,1 milyon Avrosunu harcadı. Bu konuda başarılı olmak için FIDE ile oyuncular arasında birlik olmalıdır. Şimdi ilk kez satranç dünyasının içinden gelmediği halde satranca çok para harcayan birisini bulduk, David Kaplan'ı. Eğer kendisi sponsor bulmayı başaramazsa o zaman işler kötüye gidecek. Biliyorsun sonuçta dünyada tüm sporlar için işler kötüye gidiyor, sadece satranç için değil.

Vladislav Tkachiev: Bana işler futbolda umutsuzmuş gibi gelmiyor.

Georgios Makropoulos: Sana söyleyeceğim tek şey şu: Eğer Rus para babaları İngiliz kulüplerini satın almasaydı Premier Lig'in bir çok takımı hayatta kalamazdı.

Vladislav Tkachiev : Evet ama eğer para babaları takımları satın alıyorsa bunun bir anlamı olmalı...

Georgios Makropoulos: Ama televizyon kanallarının ve sponsorların ilgisi bakımından futbol spor branşları arasında ilk sırada geliyor. Şimdilerde ekonomik kriz yüzünden sponsorlar paralarını daha çok televizyon ve yazılı basın vasıtasıyla doğrudan reklama harcıyorlar ve spor ile kültürel aktiviteler ile daha az ilgileniyorlar. Şu anki durum bu.

Vladislav Tkachiev: Aslında satrancı futbol, voleybol veya tenis ile kıyaslamak çok zor, farklı liglerde oynuyoruz.

Georgios Makropoulos: Asla aynı ligde oynamadık, ancak söylemek istediğim şey artık herkes büyük kayıplar yaşıyor. Örneğin 7-8 yıl önce Rus basketbolunda büyük paralar dönüyordu ancak artık durum böyle değil. Neden ? Tam olarak biraz önce değindiğim sebep yüzünden.

Vladislav Tkachiev: Evet, doğrusu insanların ilgisini çeken bir ürün de pazarlamıyoruz, Khanty-Mansiysk'da Sofya'da hep boş salonlar gördük.

Georgios Makropoulos: Ne yazık ki şu an söylediğine herkes inanmıyor. Bir çok büyükustayla konuştum : yaptıkları işin çok önemli olduğuna ve seyircilerin ilgisini çektiğine inanıyorlar. Ne yazık ki bu doğru değil. Bu yüzden seninle tamamen aynı fikirdeyim. Ne yazık ki satrancın durumu golfun durumundan daha da kötü, çünkü yaşlı bir nine bile oyunun kurallarını kavrayabilir; top deliğe girmek zorunda. Basit, değil mi? Satrancı anlamak için kişinin eğitimli olması gerekiyor. Bu yüzden yeni teknolojileri de kullanarak canlı anlatımlar ile satranç partilerini nasıl sunabileceğimizi düşünmeliyiz. Şu anda en önemli konunun çocuklar üzerinde yoğunlaşmak olduğunu düşünüyorum, milyonlarca çocuk "Okulda Satranç" programı çerçevesinde okullarda satranç öğreniyor. Çocuklarının satranç oynayarak daha zeki olacağını anlayan her ebeveyn satranca gönüllü olarak belli bir miktar para harcıyor. Böylesine bir amaç için her ebeveyn her ay birkaç eksik sigara paketine razı oluyor. Bu bahsettiğim milyonlarca insana güveniyor olmalıyız.

Vladislav Tkachiev: Ama sence de bu bakımdan çok önemli bir sorunumuz yok mu? Çocukların gözünde satranç bilgisayar oyunlarıyla, sosyal paylaşım siteleriyle ve cep telefonları ile baş edemiyor. İyi bilinen kahramanları da olmayan oyunumuz günümüzde modası geçmiş bir uğraş haline geldi.

Georgios Makropoulos: Bilgisayar oyunlarının beynin belirli bir bölümünü geliştirirken diğer bölümlerine faydası olmadığını ispatlayan araştırmalar mevcut. Ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum ancak bilgisayar oyunlarının çocuğun dengeli zeka gelişimine katkısının olmadığı söyleniyor.

Vladislav Tkachiev: Tamam ancak bu durum çocukların pek de umurunda değil.

Georgios Makropoulos: Evet ama ebeveynlerin umurunda olmalı. Sonuçta "çocuklarınızı oturtun ve her gün 5-6 saat satranç oynayın" demiyoruz. Her ay birkaç saat ders bile alsa bir çocuk satrancın nasıl oynandığını öğrenmeli. Ebeveynler bunu anlıyor. Yunanistan'da satranç dersi alan elli bin öğrenci var ve satranç federasyonunun bununla hiçbir ilgisi yok. Türkiye'deki rakamlar bunun 3-4 misli. Şimdi diğer ülkelerde benzer sistemler yaratmaya çalışıyoruz, hatta bu amaçla lokal federasyonlara para desteğinde bile bulunuyoruz. Bu yöntemin basit ve etkili olduğunu düşünüyorum.

Vladislav Tkachiev : Evet ama sence de satrancın imajını değiştirmeye çalışmak çok daha basit olmaz mıydı? Satranç bana gece kulübündeki eğlenceye gitmek için hazırlık yaparken makyaj bile yapmayan sade bir kızı hatırlatıyor : "Beni sev, ben zekiyim, bende tonlarca iç güzelliği var." Genel olarak satrancı daha iyi bir konuma getirmek için bazı değişiklikler yapmak fena fikir olmamalı.

Georgios Makropoulos: Belki de haklısın ancak herkes kızımızın ne kadar çok akıllı olduğunu biliyor.

Vladislav Tkachiev : Bu ona özel hayatında yardımcı olacak mı?

Georgios Makropoulos: Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin, herkes satranç oyuncularının zeki olduğunu bilir.

Vladislav Tkachiev: Ama satranç oyuncularının bu kadar zeki olduğunu söylerken kendine inanıyor musun?

Georgios Makropoulos: Hayır,neğer zekiysen daha iyi satranç oynayacağına inanıyorum.

Vladislav Tkachiev: Çok politik bir cevap oldu!

Georgios Makropoulos: Hayır buna gerçekten inanıyorum. Eğer erken yaşta satranç öğrenilirse bazı yeteneklerin gelişeceğine inanıyorum. Tabii ki tüm satranç oyuncularının zeki olduğu doğru değil ancak bir çoğu öyle.

Vladislav Tkachiev : ama bana öyle geliyor ki diğerlerinden daha fazla değil.

Georgios Makropoulos: Tamam ama futbolculardan daha fazla zekiler. Şüphesiz diğer spor branşlarıyla uğraşanlardan da daha zekiler. Basketbolda zekanın önemli olduğunu tahmin ediyorum; çabuk karar verme, strateji vb durumlar için. Futbol bazen çok yavaş kalıyor, bu yüzden zeki futbolcular tarih sahnesindeki yerlerini aldılar.

Vladislav Tkachiev: Asla televizyona çıkamayacak mıyız?

Georgios Makropoulos: Televizyona çıkmak mı? Tabii ki hayır.

Vladislav Tkachiev : Asla mı?

Georgios Makropoulos: Televizyona çıkacağımıza inanmıyorum.

Vladislav Tkachiev: Peki poker bunu nasıl başardı?

Georgios Makropoulos: Herkes pokerden anlar.

Vladislav Tkachiev: Ben kart oyunlarını bilmiyorum ve pokerden anlamıyorum.

Georgios Makropoulos: Poker bilmiyorsan bile üç asın üç papazdan daha değerli olduğunu anlarsın. Üç poker oyunu izle ve hemen bunu kavrarsın. Ama hafif üstün bir konumun Kramnik'in elinde kazanca yeterli olurken benim elimde kayıpla sonuçlanabileceğini nasıl açıklayabilirsin?

Vladislav Tkachiev : Evet ama poker asla yıldırım satrancı kadar hızlı ve dinamik bir görüntü arz edemez.

Georgios Makropoulos: Poker doğrudan para ve kumar ile ilgili olduğu için popüler.

Vladislav Tkachiev: Satranç da para ile ilişkilendirilebilir. Cafe de Regence'i ya da Arapların satrancı para için oynadığı gerçeğini hatırlamak yeterli olacaktır. Sanırım biz bunu unuttuk.

Georgios Makropoulos: Hayır unutmadık, ancak acemi satranç oyuncusunun sana karşı böyle bir oyunda ne kadar şansı olabilir.

Vladislav Tkachiev: Çok şansı olabilir, ona beş dakika veririz bana otuz saniye, ve oyuna öyle başlarız.

Georgios Makropoulos: Ama pokerde oyuncular oyuna handikapsız başlar ve şans faktörü sayesinde bir amatörün de fırsatları olabilir. Sonuçta bu çok karışık bir konu ve daha önce biz bu konuyu bir çok defa tartıştık. Campo Grand Prix benzeri seri turnuvalar yapılması fikrine çok sıcak bakıyordu. Pokerde buna benzer turnuvalara katılmak için tüm oyuncular turnuva katılım ücreti öder ama satranç oyuncuları para ödemeye alışık değil, sorun bu. Bu yüzden eğer daha fazlasını yapmaya hazır değillerse satranç oyuncuları şu anda satrançtan kazandıkları parayla yetinmeliler.

Vladislav Tkachiev: Ama sonuçta hiç kimse aslında onlara yeni bir sistem teklif etmedi.

Georgios Makropoulos : Hayır çünkü bu hiç kolay değil. Ama 2000 ELO üstü her oyuncunun katılabileceği ve kazanabileceği bir turnuva başlatmayı ciddi olarak düşündüm. Aynı pokerde olduğu gibi oyuncular büyük para kazanabilecekleri bu turnuvaya katılabilmek için bin ila beş bin dolar arasında katılım ücreti ödeyecekler. Böyle bir sistemi yaratmak mümkün olacak mı?

*****************************************
Vladislav Tkachiev: Eğer yanılmıyorsam FIDE Yönetimine ilk kez 1982'de seçilmiştiniz. Böylece hem Campomanes dönemine hem de Ilyımzhinov dönemine şahit oldunuz. Aralarındaki farklılıklar nedir?

Georgios Makropoulos: Her şeyden önce Kirsan çok demokratik bir başkan, bana inanmayacaksın ancak dediğim doğru.

Vladislav Tkachiev: Campo demokratik değil miydi ?

Georgios Makropoulos: Değildi. Bütün kararlarda payı olmasını isterdi.

Vladislav Tkachiev: Bunu başarıyor muydu ?

Georgios Makropoulos: Uzun yıllar boyunca başardı. FIDE onun zamanında çok demokratik bir kurum olmamasına rağmen Campo hem FIDE'nin hem de oyuncuların gelirlerinin oldukça artmasını başardı. FIDE'yi diktatör gibi yönetmesine rağmen satrançta yeni bir çağ başlattı. Ghobash, Boris Kutin ve ben onu seçim formatını değiştirmeye razı ettik : başkan bir ekibin parçası olmalıydı; yardımcısı, bütçeden sorumlu görevlisi vs. olan bir ekibin parçası. Bu değişiklik kurumu büyük ölçüde daha olumlu bir şekilde değiştirdi. Seçilen insanların kendilerine göre fikirleri vardı ve daha bağımsız hareket ettiler. Ama Campomanes önemli kararların alınmasını hep tam da karar için toplananların kendi fikirleri peşinde koşmaya başlayacakları son beş dakikaya bırakırdı. O anda birden çeşitli fikirleri açıklamaya başlardı.

Vladislav Tkachiev: Campomanes KGB ajanı mıydı?

Georgios Makropoulos: Nasıl? Hayır !

Vladislav Tkachiev: Kısa bir süre önce yayımlanan kitapta öyle olduğu iddia edildi.

Georgios Makropoulos: Onun bir ajan olduğuna inanmıyorum.

Vladislav Tkachiev: Tamam ama Sovyetlerin işine gelecek şeyler yaptı mı?

Georgios Makropoulos: Eğer bana Sovyetlerden para alıp almadığını soruyorsan ben de "belki" diye cevaplarım. Ama bu aynı şey değil. O kendisi için çalışırdı. Şöyle diyelim, onlardan para alabilmek için CIA, KGB veya başka bir gizli servisle çalışabilirdi ancak ama kimse ona gerçekten istemediği bir şeyi yaptıramazdı.

Vladislav Tkachiev: Campomanes zamanında da başkan yardımcısı mıydın?

Georgios Makropoulos: Hayır, genel sekreterdim.

Vladislav Tkachiev: Bu FIDE'deki üçüncü yüksek pozisyon mu?

Georgios Makropoulos: O zamanlar ikinci yüksek pozisyondu, şimdilerde üçüncü pozisyon, ama ikinci yüksek pozisyon da denilse doğru olurdu.

Vladislav Tkachiev: Peki aynı zamanda GMA üyesi miydin?

Georgios Makropoulos: Hayır.

Vladislav Tkachiev: Onlarla birlikte çekilmiş fotoğraflarını gördüm.

Georgios Makropoulos: O zamanlar sık sık görüşmeler yapıyorduk ve sınırlarımız çeşitli anlaşmalarla birbirinden ayrılıyordu.

Vladislav Tkachiev: Aranızda bir savaş yok muydu?

Georgios Makropoulos: Bizim kurulumuz ile onların kurumu arasında bir savaş yoktu. FIDE ile GMA arasında genel bir savaş vardı ancak görüşmeler sakin geçiyordu.

Vladislav Tkachiev: GMA ve PCA'nın hızlı bir şekilde ortalıktan kalkmasının sebebi nedir?

Georgios Makropoulos: Bu ikisi çalışanların kurumu olarak ortaya çıktı. Hemen her alanda profesyonel bir kurum yaratan çalışanların ortak çıkarları vardır ve kendilerini tatmin eden azami müştereklerde buluşabilirler. Ama senin de çok iyi bildiğin gibi satranç oyuncularının bu konuda ciddi sorunları var.

Vladislav Tkachiev: Ama neden?

Georgios Makropoulos: Çünkü aslında satranç oyuncuları çalışan değillerdir. Eğer bir satranç oyuncusu diğerlerinden daha iyiyse ve diğerlerinden daha fazla para kazanıyor ise bu durumda kendisinin daha az para kazanmasına yol açacak bir karara destek vermesi çok zor. Bu nedenle bu tür organizasyonlar tüm kuvvetli oyuncuları aynı anda temsil edemez. Eğer 50 büyükusta bir araya gelse 20 farklı fikir ortaya çıkar.

Vladislav Tkachiev : SWIFT ve Intel'in bu kurumların kendi içlerindeki sorunlardan dolayı sponsorluktan uzaklaştıklarını düşünüyor musun?

Georgios Makropoulos: Çok açık bir şekilde evet. Garry ile Kok arasındaki mücadele başlayınca oldu bu.

Vladislav Tkachiev : Mücadele ne üzerineydi?

Georgios Makropoulos: Kimin patron olacağı üzerineydi.

Vladislav Tkachiev: ama arkadaş gibi görünüyorlardı.

Georgios Makropoulos: Buna inanmıyorum. Bu ikisinin iyi arkadaş oldukarına dair hiçbir şey duymadım. Kok sık sık elit oyunculara onların arkadaşı olduğunu söylüyordu, ama o onlara arkadaşlık yapıyor muydu ? Her halükarda Garry bırakıp gittikten sonra GMA sona erdi.

Vladislav Tkachiev: Peki Kasparov terk ettikten sonra GMA neden yaşayamadı?

Georgios Makropoulos: Kok çalıştığı firmayı satrancı desteklemek için kullandı ancak asla başka kaynak yaratamadı. Bu arada Kasparov daha sonra Intel'i buldu ancak o da muhtemelen Deep Blue maçı yüzünden Intel'i kaybetti. Ama yine de Garry hala sponsor bulabilecek birkaç kişiden birisi. Çok müthiş birisi o.

Vladislav Tkachiev: Kasparov'un şu anda FIDE ile işbirliği içerisinde olduğuna inanmak zor.

Georgios Makropoulos: Evet ama yine de diğer büyükustalar ile işbirliği yapamıyor. Bu daha önce de gördüğümüz bir şey. Garry bir dahi ancak eğer satranca gerçekten hizmet etmek istiyorsa her zaman patron olma çabalarına bir son vermeli. Denediği her şey başarısızlıkla sonuçlanıyor, son seçimlerde Karpov'u desteklemesi gibi.

Vladislav Tkachiev: Neden kaybettiler sence?

Georgios Makropoulos: Çünkü insanlar onlara inanmıyor.

Vladislav Tkachiev: Ama insanlar böylesi isimlere neden inanmıyor?

Georgios Makropoulos: Çünkü insanlar bu büyük isimlerin küçük federasyonları ve küçük oyuncuları destekleyeceklerine inanmıyor.

Vladislav Tkachiev : Satranç oyuncuları hemen hemen her zaman bu büyük oyuncuları takdir ediyor, belki de ülke federasyonlarında çalışanların değişik fikirleri var ne dersin?

Georgios Makropoulos: Bak, ben Karpov'u, Kasparov'u ve diğerlerini takdir ediyorum. Ben de bir satranç oyuncusuyum ve bir zamanlar 2400 ELO civarı kuvvetim vardı. Ama bana Karpov'un küçük federasyonlar için ne yapabileceğini sorarsanız, bence kendisi satrançta ikinci sınıf şeyler için zaman ayırmaz. Oyuncu olarak satranca çok şey verdiler ve onlara çok şey borçluyuz ama küçük federasyonları ve oyuncuları onlara yardım edeceklerine inandırmak bambaşka bir şey.

Vladislav Tkachiev: FIDE'de en uzun süredir çalışan kişi siz misiniz?

Georgios Makropoulos: Başka birkaç kişi daha var, Katar'dan Khalifa ve Singapur'dan Ignatius Leong gibi. Boris Kutin ve ve ben diğer herkesten daha fazla çalıştık ve ben Boris'den 3-4 yıl daha fazla çalıştım.

Vladislav Tkachiev: Tüm bu yıllar boyunca oynadığın rolü kısaca anlatabilir misin? Diğer bir deyişle bu süre zarfında satranç için ne yaptın?

Georgios Makropoulos: En baştan anlatayım. Campo 1982'de Luzern'de seçildiğinde henüz sadece bir aydır Yunanistan Satranç Federasyonu'nun başkanıydım. Seçimlerde Campo'nun karşısında yer aldım.

Vladislav Tkachiev: Toplamda kaç aday vardı ?

Georgios Makropoulos: Üç: Olafsson, Kazic ve Campo. Biz Kazic'i destekliyorduk.

Vladislav Tkachiev: Sovyetler kimi detsekliyordu?

Georgios Makropoulos: Önceleri Kazic'i destekliyorlardı, sonra Campo'yı desteklemeye başladılar. Campo kazandığında Luzern'de Avrupa federasyonlarının yeni seçilmiş başkanı koltuğundan indirme yollarını tartıştıkları bir toplantı düzenlediklerini hatırlıyorum.

Vladislav Tkachiev: Yasal yollardan yapılabilecek bir şey var mıydı?

Georgios Makropoulos: Campomanes'i koltuğundan alaşağı edecek bir strateji hazırlıyorlardı ancak bu mümkün değildi. Mümkün değildi çünkü öncelikle Campo bu insanların çoğundan daha zeki ve akıllıydı. Genel kurulu toplayıp bu kararlarını geçirmeyi planlıyorlardı. Bu gibi konulara uzak olan ben ise Filipinli'nin tüm bu insanlardan daha becerikli olduğunu fark etmeye başlamıştım.

Vladislav Tkachiev: Kazic'den de mi daha becerikli.

Georgios Makropoulos: Sadece Batı Avrupa ülkelerinin temsilcilerinin organize ettiği bu komploya Kazic dahil olmadı. Tam bu anda karar vermek zorundaydım. Ya kurulu düzeni değiştirmek için FIDE yönetimine dahil olmaya çalışacaktım ya da bahsini ettiğim toplantıya katılacaktım. Campo ile çalışmaya karar verdim. 1984 yılında ilk kez Yunanistan'da satranç olimpiyatlarını düzenledik, dört yıl sonra da ikincisini. Federasyonum çok aktif oldu.
O sıralarda FIDE yönetiminde birkaç yeni yüz çalışmaya başladı ve yaptığımız en önemli şey karar alma mekanizmasını değiştirmek oldu. Bu pek kolay olmadı çünkü Camponun güçlü ve karmaşık bir kişiliği vardı. Ben, Kutin, Gobash ve Khalifa yönetim mekanizmasında bazı değişiklikler yapmayı başardık. Sorumluluğu değişik kişilere paylaştırarak sistemi daha demokratik bir hale getirdik. Daha sonra Kirsan ortaya çıktığında her şey halihazırda değişmişti. Şu anda tamamen açık ve şeffaf bir kurum olduğumuza inanıyorum. Finansal durumumuz artık sürekli gözetim altında.

Vladislav Tkachiev: Hesap kontrolörleri tarafından mı?

Georgios Makropoulos: Bir tasdik komisyonu tarafından. Bunun için özellikle bizim grubumuzdan veya arkadaşlarımızdan olmayan kişiler seçtik. Batıdan FIDE'nin parasıyla dalavere çevirmeyecek ve hiç kimsenin şüphelenmeyeceği kişiler bulduk. Şimdi herkes o paraya kimsenin dokunmadığını biliyor, ama yine de bizim hakkımızda tamamen farklı haberler yayan kişiler var. Örneğin seçim sırasında Karpov elinde hiçbir delil olmadığı halde bunu yaptı, bizim için "FIDE'den para alıyorlar" dedi. Ne zaman ve nasıl ? Örneğin İtiraz Komitesinde görev yaptığım zamanlarda yedi ila on bin dolar ya da avro civarında paralar aldığım oldu. Hakkında konuştukları para bu mu ? Sonuçta ben bu kurum için her gün çalışıyorum! FIDE'nin yıllık 1,5-2 milyon avroluk bütçesi var ve on kişiden oluşan FIDE yönetiminin her biri yılda 80-100 bin avro kazanıyorsa bu normaldir.

Vladislav Tkachiev: FIDE'nin resmi 2011 bütçesi ne kadar?

Georgios Makropoulos: Hatırlamıyorum ancak her türlü resmi bilginin yer aldığı resmi internet sitemize bakabilirsin.

Vladislav Tkachiev: Rolünüz konusuna geri dönelim.

Georgios Makropoulos: Asıl önemli olan şey şu ki yönetimin işleyiş tarzını tamamen değiştirdik, böylece daha demokratik ve şeffaf bir kurum olduk. Şimdi birisi çıkıp da önce herkesi ikna etmeden hiçbir yeni fikri uygulamaya koyamaz. Örneğin Nigel Short İngiltere'den kalkıp gelip yeni öneriyle ortaya çıkabilir. Bunun için bizi gerçekten ikna etmesi gerekir yoksa teklifinden hiçbir şey çıkmaz. Ve böyle bir durumda FIDE'yi demokratik olmadığı için suçlayamazsınız. Bu tür konular için lobi yapmama ya da oy verenlerle konuşmama bile gerek yok, her şey toplantılarda kararlaştırılıyor. Demokrasi budur. Ayrıca, Kirsan'a teşekkürler olsun, eskiden olduğu gibi sadece en üstteki 2 oyuncuya değil tüm 128 oyuncuyu da garanti para ödülü bulmayı başardık. Dünya Kupası için organizatör bulmanın ne kadar zor bir iş olduğunu tahmin edersin çünkü sonuçta kazanan dünya şampiyonu olmuyor. Dünya kupası çok önemli çünkü bu kupa olmadan ortalama oyuncular tamamen ortadan kalkacaklar. İşte bu yüzden bir çok oyuncu kıta şampiyonalarında oynamak istiyorlar çünkü böylece tatmin edici miktarda para kazanacaklarını biliyorlar. Satranç oyuncularının sorunlarını çözdük mü ? Tabii ki hayır. Satranç oyuncularının tatmin edici bir hayatları olduğunda, sosyal garantileri olduğunda ve birkaç yüz avro için çingeneler gibi fırsat kollamayı bıraktıklarında bunu söyleyebiliriz. Ilyumzhinov ortaya çıktığından beri artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Ama yine de hiçbir şeyi yanlış yapmadık diyemem.

Vladislav Tkachiev: En büyük yanlışınız neydi?

Georgios Makropoulos: Bir çoğunu sayabilirim, ama en önemlisi piyasaya girme çabamızdı.

Vladislav Tkachiev: 2000'lerin başında Tarasov ile yaşadığınız olaydan mı bahsediyorsun?

Georgios Makropoulos: Evet Tarasov ile birlikte FIDE çok zaman kaybetti.

Vladislav Tkachiev: Tarasov'un dolandırıcı olduğunu mu düşünüyorsun?

Georgios Makropoulos: Hayır, Tarasov gerçekten bir şeyler yapabileceğini düşünüyordu. Başlangıçta Tarasov vardı ancak konu daha sonra Kok ve Global Chess ile devam etti. Kirsan bu iki firma yüzünden beş milyon avrodan fazla para kaybetti. Ve sonuçta piyasaya açılma amacımıza ulaşamadık.

Vladislav Tkachiev: Denediler de mi başaramadılar?

Georgios Makropoulos: Asla, çünkü yanlış kişilerle çalıştık, önce Tarasov daha sonra Kok.

Vladislav Tkachiev: Peki fikir doğru muydu?

Georgios Makropoulos: Fikir doğruydu ama kişiler yanlıştı.

Vladislav Tkachiev: Ama eğer denemezseniz nasıl bileceksiniz?

Georgios Makropoulos: Artık biliyoruz! (gülüşmeler) Kirsan en başında Global Chess'in başkanı olarak Kok'u önerdiğinde karşı çıkmıştık. Eldeki para halihazırda Global Chess'e yatırım olarak harcanmış olduğunda ve Kok FIDE için para bulamadığında bizim haklı olduğumuz ortaya çıktı.

Vladislav Tkachiev: Bessel kendisi bu planların gerçekçi olduğuna inanıyor muydu?

Georgios Makropoulos: Bunu bilmiyorum, ancak bundan kendisine çıkar sağladığını biliyorum. Muazzam bir bütçesi ve çok yüksek bir maaşı vardı. Kesin olarak bilmiyorum ancak 250-300 bin avro civarı para kazandı.

Vladislav Tkachiev: Peki sence FIDE şu anda doğru yolda mı?

Georgios Makropoulos: Hayır bunu iddia edemem. Ama tarihte ilk kez bir ortağımız, David Kaplan, Kirsan'dan para almaya değil satranca para harcamaya gayret ediyor. Bu yüzden eğer doğru yolda değilsek bile, en azından ümidimiz var.