Mobile menu

CORONA MATI-4

adsz tasarm 17“Terk ederek hiçbir oyun kazanılmamıştır” ( Tartokower )

Ne kadar doğru!Bizim için de geçerli değil mi bu söz? Bu kadar kolay mı sıkıldım deyip oyundan çıkmak, risk almak, sevdiklerimizi tehlikeye atmak?

Hepimizin vazgeçilmezleri var bu dünyada. Kimisi için o kimisi için diğeri. Hepimiz içinse ailesi… Sevdikleri… İşte onlar için evlerimizdeyiz hala. Bu kısa mola ışığı görmemizi engelleyemez. Güzel günler göreceğiz hep birlikte. Bunu engelleyebilecek hiçbir virüs, hiçbir güç yok. Yeter ki üstümüze düşeni yapmayı bilelim, sabırla, aklımızı kullanarak bunları aşabilelim.

 

Hayal kurun benim gibi. Bundan sonrası nasıl olacak, neler yapmayı istiyorum diyerek. Beni tanıyan satranç sporcuları bilir, zihinsel egzersizi öneririm çoğu konuşmalarımda. Onun gibi işte! Bazılarına garip gelse de ben hayal kurmayı çok severim. Hatta artık düzene koyduğum hayallerim bile vardır. Bazen bir yeri o kadar merak ederim ki, kolları sıvar orada ne var ne yok öğrenmek için araştırmalar yapar sonra da kendimi orada hayal ederim. Karamsar insanlara göre aramızdaki fark, ben oraya neden şu an gidemiyorum (neden turnuvalar hala online?) diye üzülmek yerine gidebileceğim güne kadar hayallerimde yaşatır, onları geliştirir ve mutlu olurum…

Ben hayal kuruyorum. Hatta bir de “Sonrası” diye bir listem var. Kısıtlamalar kalktıktan sonra yapmayı istediklerime dair… Bunun içinde annem babamla yemek yemek de var, arkadaşlarımla kahve sohbetleri de, sizlerle turnuva ortamları da, beni çok rahatlatan açık havada yürüyüşler de…

Hayallerinizi çok ütopik hale getirmeyin, biraz gerçekçi olmakta da yarar var. Olamayacak şeyleri hayal etmek sizde hayal kırıklığına neden olabilir çünkü. Kabul etmemiz gereken bir şey var ki, o da her şeyin eskisi gibi olamayacağı. Bunu karamsar bir bakış açısıyla söylemiyorum asla. Nereden biliyorsunuz yeni yaşam biçimimizin eskisinden daha iyi olmayacağını?... Bence olacak. Artık deneyimlerimiz sayesinde daha olgunuz, daha doluyuz, daha donanımlıyız diyeceğiz. Öyle değil mi? Evet eskisi gibi kısa süre içinde yakın temasta bulunamayacağız, sosyal mesafeye yine dikkat etmemiz gerekecek, yine hijyen hayatımızda daha etkili bir role sahip olacak, hemen eskisi gibi o kalabalık turnuvalar düzenlenemeyecek vs. Ama sizce de sahip olduklarımızın değerini daha iyi anlıyor ve daha doyasıya yaşıyor olmayacak mıyız? Şu an gözlerinizi kapatın ve yapmak isteyip de yapamadıklarınızı gözünüzde canlandırmaya çalışın. Hayalinizde o ortamı yaratın ve siz dahil diğer oyuncularla sahnede yerinizi alın. Derin bir iç çekme sesiniz bana kadar geldi! Bunları gerçekleştirdiğinizde önce sıradan gelen, hatta hiç önemli gelmeyen pek çok şey sizi çok mutlu edecek. Ne harika bir şey bu!

O zaman haydi haftamızı planlayarak işe başlayalım. Planınız var mı? Olsun, yeniden bir gözden geçirin. Bu plan size uygun mu, yoksa sırf birileri önerdi diye ısmarlama bir çizelge mi oluşturdunuz? Plan sizin planınız, o yüzden her şeyiyle size uygun ve uygulanabilir olmalı. Düşünerek, kendinize zaman tanıyarak yapın bunu ve biri aksadığında sakın canınızı sıkmayın. Belki o gün bunu yapacak olanaklara sahip değilsiniz. Unutmayın, kökler sağlam, dallar savrulabilir! Hafta içinde sevdiklerinizle görüşmeler için de zaman ayırın mutlaka. Teknolojinin nimetlerini bunun için de kullanın. İçecek bir şeyler hazırlayıp sevdiğiniz kişileri görüntülü arayın örneğin. “Ne olacak halimiz?” konuşmaları yerine okuduklarınızdan, izlediklerinizden hoş alıntılar yapın, güldüğünüz karikatürleri gösterin. Sevdiklerinizle birlikte gülün, onlarla umutlanın.

Sizler pek çok insana göre çok daha avantajlısınız. Bunun farkına varın! Daha satranca yeni başladığınız dönemlerde mutlaka “Satrancın Yararları” üzerine yazılar okumuşsunuzdur ya da anlatılmıştır size. Bunu yaşamınıza yansıtma olgunluğundaysanız zaten başa etme stratejileriniz vardır. Henüz yolun başındaysanız, lütfen bu konuyu bir düşünün. Sabırlı olmak, serinkanlı bir şekilde düşünebilmek. Bunlar zaten sizi satranç sporunda da en üst aşamaya taşıyacak özellikler değil mi?...

Önemli bir ayrıntıya değinmeden yazımı bitirmek istemiyorum. Her ne kadar satranç sporcusunun sahip olması gereken özelliklere (sabır, mantıklı düşünebilme, serinkanlı olma, strateji geliştirme vb) sahip olsanız da, lütfen aklınızdan çıkartmayın: Siz de insansınız ve duygularınız var! “Ben güçlüyüm” deme adına duygularınızı bastırmanız, sonrasında büyük patlamalara neden olabilir. Sizi anlayacağına inandığınız birileriyle duygu paylaşımında bulunabilir, gereksinim duyduğunuzda bir uzman desteği alabilirsiniz. Eğer siz iyi olursanız çevrenizdekilere destek olabilir, onların daha iyi olması için çaba harcayabilirsiniz…

Hayat devam ediyor. Umutlu olmayı, kendinizi geliştirmeyi, içinizdeki sevgiyi, hayalleri paylaşarak büyütmeyi seçin. Güzel günler göreceğimize inanın, inancınızı yitirmeyin!

Türkiye Satranç Federasyonu Ailesi olarak hepimiz hepimize bir telefon kadar yakınız ve paylaştıkça, birbirimize destek oldukça daha da büyüyeceğiz, daha da güçleneceğiz. Corona’yı birlikte mat edeceğiz!

Sevgiyle… Sağlıkla…

Görüşmek üzere…

                                                                                                                     

05.5.2020

Psk. Aytaç KENDİRCİ