Gülkız Tulay |
Yeni Hikayelerde Buluşmak Dileğiyle... |
Değerli Dostlar, İlk adımı atmak her zaman zordur ama her büyük yolculuk da hep ilk adımla başlar. Bu sporun kendi çocuklarımın hayatında yarattığı farkı görerek, başka çocukların da hayatlarında fark yaratmak için bir yolculuğa çıkmıştım bundan tam 27 yıl önce. Türkiye'nin ilk satranç eğitim kulüplerinden birini kurdum. 2004 yılından 2012 yılına kadar federasyonumuzda yönetim kurulu üyesi ve "Altyapı ve Milli Takımlardan Sorumlu Asbaşkan" olarak görev aldım. 5 Kasım 2012'de "Türkiye Satranç Federasyonu'nun ilk kadın başkanı" olma onuruyla göreve başladım. En büyük hedefim; bu sporu ülkenin her yerine ulaştırmak, geleceğimiz olan gençlerimize satranç tutkusunu aşılamaktı. Kısa sürede büyük bir tutkuya, bu ülkenin geleceğine yatırım aşkına dönüşen satranç yolculuğumda 12 yıldır büyük bir mutluluk ve gururla sürdürdüğüm Federasyon Başkanlığı görevime yeni dönemde devam etmeme kararı aldığımı siz Değerli Satranç Ailemle paylaşmak isterim. Bu anlamlı hikayeye bir dönem daha Federasyon Başkanı olarak devam etmem için gelen geri dönüşler ise beni çok mutlu etti ve gururlandırdı, herkese güzel niyetleri için çok teşekkür ederim. Bu yola çıkarken, satrancın gençlerimizin hayatını değiştireceğini, büyük hayallerin, büyük hedeflerin bu yola eşlik edeceğine inandım. Çok çalıştık. 81 ilimize, yurdumuzun dört bir köşesine, köylerine kadar sayısız çocuğumuza ulaşarak, onlara sayısız projemizle yol açtık. Çocuklarımızın hayatlarına dokunduk, güzelleştirdik. 7'den 70'e her yaşa ulaşmayı başardık. Bu sporda düşünülmüş, hesaplanmış doğru hamleler zafer kazandırır, fark yaratır. Biz de doğru hamlelerle, iyi niyetle ilerledik her zaman. Değişen sadece rakamlar değil bu ülkenin geleceği oldu aynı zamanda. Onurla, gururla taşıdığım asıl hikaye de bu zaten. Benim öyküm, Türk satrancının öyküsüne karıştı. Bir olduk, biz olduk. Gecem gündüzüm, aklım, yüreğim satranç oldu. Yol uzundu ve yol zorluydu. Üzüldüğüm sayısız olay daha da güçlendirdi beni, hiç vazgeçmedim, yorulmadım. Kaç kilometre yol katettim, yurt dışında, yurt içinde hesaplayamıyorum. Çocuklarımızın kalbimi eriten güzel cümleleriyle, başarı öyküleriyle, değişen hayatlarıyla her gün yeni bir heyecanla bu yolculuğa devam ettim. Rekorlar kıra kıra ilerledik, salonlara sığmadık. Sınırlar kalktı, salonlardan şehirlere, tarihi alanlardan sahillere, sokaklara taştık. Büyük bir kararlılıkla Türkiye'nin aydınlık geleceğine yatırım yaptık. Cumhuriyetimizin genç nesli için, evlatlarımız için gece gündüz çalıştık. Türkiye için, Türk satrancı için sayısız ilke imza attık. Doğru hamleler, alt yapıya yatırım başarının sırrı oldu. Bugün yüzümüzü güldüren birçok başarıyı alt yapıdan yetişen gençlerimizden alıyoruz. Türkiye'nin en yüksek lisanslı sporcu sayısına ulaştık. Olimpiyat, Dünya, Avrupa dereceleri, büyükusta sayımız, gençlerimizin büyük hedefleri, ilklerimizle, tarihi rekorlarla, Avrupa'da, Dünya'da tüm kategorilerde alınan derecelerle tarih yazdık. Gençlerimiz heyecan verici başarılarıyla Dünya sıralamasına girdi.Türkiye'yi satrançla yaşayan bir ülke haline getirdik. Medya bizden bahsetti hep, artık Türk satrancının adı Türkiye'de de Dünya kamuoyunda da vardı; sesimiz hep daha gür çıktı. Dünya, Türk yıldızlarının büyük hamlelerini konuştu, sevinçten, gururdan ağladık, büyüyünce federasyon başkanı olmak isteyen, büyükusta olmak için yanıp tutuşan gençlerimizle güçlendik. Bu sporu Türkiye'de yaygınlaştırmak için birlikte yürüttüğümüz "Türkiye İş Bankası Satranç Sınıfları", "Yeni Hayata Bir Hamle", "Kale Gibi Gelecek", "Benim Hamlem Benim Geleceğim", "Gören Eller", "Sevgi Evleri" gibi birçok özel projeyle, elde ettiğimiz başarılarla Avrupa Parlementosu Eğitim Komisyonu tarafından örnek ülke olarak gösterildik. Şimdi "Minik Hamleler"le satrancı okul öncesinde yaygınlaştıracağız. İnanıyoruz ki bu projeden de ilham verici öyküler yükselecek. Satranç otoriteleri Türk satrancının gelecekte Dünya'yı yönlendireceği, "Türkiye'nin geleceğinin yıldız sporcularıyla daha parlak olacağı" değerlendirmelerini yaptı. Avrupa, Dünya organizasyonlarındaki başarımız ve kalitemiz nedeniyle övgü, takdir almanın onurunu yaşadık. FIDE'nin çok özel kriterlerle, güçlü bir jürinin belirlediği ödül programında "Avrupa Kıtası'nın En Başarlı Yöneticisi" seçilmem de Türk satrancının son yıllardaki yükselişinin Avrupa'daki yansımasıydı aslında. Bu öykü, inancın, azmin, çok çalışmanın da öyküsü. Paylaşmanın, bir olmanın da... Bir olunca, isteyince, yürekten çalışınca neler yapılabildiğinin de... Türk satrancının geleceğine damga vuracak gençlerimize inanıyoruz. "Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz." diyen Ata'mıza, bu topraklara olan borcumuzu ancak aydınlık nesiller yetiştirerek ödeyebiliriz. Satrançla tanışan gençlerimizin sadece sporda değil, bilimde, sanatta, her alanda her zaman öncü olacaklarına, başarılı olacaklarına inanıyorum. Donanımlı, özgüveni yüksek, aklı güzel, yüreği güzel aydınlık Cumhuriyet çocukları her şeyi hak ediyor! "Gittiğin yolun zorluğu değil, yolu kimlerle yürüdüğün önemlidir." Yol yürüdüğüm özel kuruluşlarla, özel insanlarla zorları kolay eyledik, o yüzden yolumuz hep güzel heyecanlarla, güzelliklerle doldu. "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim..." dedik. Başka insanların fikirlerinin, eleştirilerinin sesi, yüreğimizden yükselen sesi bastıramadı! Her zaman her ferdiyle ne kadar güzel ve büyük bir aile olduğumuzu hatırlattık... Büyük hayallerin yolundan gidecek, ülke yararına, bu spor yararına atılacak her adıma sahip çıkma cesaretinde olduk! Önümüzde daha büyük hedefler ve hayaller var. Bu aile, bu spor, bu ülke en güzeli, en iyiyi hak ediyor. Bu anlamlı yolda her zaman gücüme güç katan; Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Birlikte çalıştığım Sayın Bakanlarımıza, Gençlik ve Spor Bakanlığı ekibine, 19 yıldır hiç eksilmeyen, her geçen gün daha da artan heyecanla bizimle birlikte yürüyen Ana Sponsorumuz Türkiye İş Bankası'na, Bankamızın Değerli Genel Müdürlerine, değerli çalışanlarına ve bu süreçte bizi destekleyen tüm sponsorlarımıza, Kıymetli sporcularımıza, kulüplerimize, çocuklarımıza, ailelerimize, antrenörlerimize, hakemlerimize, il temsilcilerimize, yönetim kurulu ve kurullarda görev alan tüm arkadaşlarıma, Bir başka çok özel teşekkürü de beni her zaman destekleyen Sevgili Eşim Mahir'e, bu güzel yolculuğa çıkmama vesile olan Sevgili Oğlum Berkay ve Sevgili Kızım Seray'a ve her zaman yanımda olan kıymetli aileme, Federasyonda büyük bir özveriyle çalışan, bana her daim kendimi şanslı hissettiren mesai arkadaşlarıma, Ve Türk satrancının büyük öyküsüne destek veren herkese yürekten teşekkür ediyorum. Türk satrancı zirveye yürüyor sağlam adımlarla. Başardık! Kazandık! Türk sporu kazandı, Türkiye kazandı! Yıldızlı bir başarı öyküsü yazdık! Elbette daha yapılacak çok iş, üretilecek çok proje var. Durmadan ilerlemeliyiz. Bu bir veda değil, şimdi yeni hikayelerde buluşma zamanı... Bilinmesini isterim ki her zaman yanınızda olacağım. Türk satrancının yolu açık olsun. Çok teşekkürler Değerli Satranç Ailem, selam olsun size. Bu yıldızlı öyküyü beraber paylaştığımız için onur duyuyorum. Bayrak değişimi vakti. "Ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım." Sevgi ve saygılarımla... |