Değerli Satranç Ailem,

Milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 102. yıl dönümünü, büyük bir onur ve coşkuyla kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu anlamlı gün, sadece askeri bir zaferi değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunu, kararlılığını ve inancını simgeliyor.

Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 30 Ağustos 1922 tarihinde gerçekleşen Büyük Taarruz, milletimizin kaderini değiştiren ve tarihe altın harflerle yazılan bir zaferle neticelenmiştir. Bu zafer, Türk milletinin bağımsızlık tutkusuyla dolu yüreklerinin, büyük bir fedakârlıkla bir araya geldiği, vatan toprağının her karışının savunulduğu, inancın ve kararlılığın zirveye çıktığı bir mücadeledir.

Sadece geçmişin değil, bugünün ve yarının Türkiye'si için de bir yol gösterici olan bu zafer, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük inancının, hiçbir güç tarafından yıkılamayacağını tüm dünyaya bir kez daha kanıtlamıştır. Canlarını ortaya koyarak bize bu vatanı emanet eden o günün kahramanlarının mirasına sahip çıkarak, ülkemizi daha da ileriye taşıma sorumluluğunun bilincindeyiz.

Bizler de, bu tarihi günün anlam ve önemini yürekten hissediyor, genç nesillerimize bu ruhu aktarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, 30 Ağustos zaferi askeri bir zafer olmanın yanı sıra zihinlerde de kazanılan bir zaferdir. Bu zafer, tıpkı bir satranç masasında olduğu gibi, her hamlenin dikkatle ve stratejik şekilde planlandığı, sabrın, disiplinin ve ileri görüşlülüğün zaferidir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, bu zaferle birlikte bizlere miras bıraktıkları vatanımızın her karışını, aynı bilinçle korumaya, geliştirmeye ve geleceğe taşımaya kararlıyız. Satranç sporu da bu doğrultuda, çocuklarımızın ve gençlerimizin zihinsel gelişimini destekleyen, onlara stratejik düşünmeyi, sabırlı olmayı ve mücadeleden asla vazgeçmemeyi öğreten bir spor olarak büyük öneme sahiptir.

Satranç sporunu ülkemizde yaygınlaştırmak, çocuklarımıza ve gençlerimize bu sporu sevdirmek, ulusal ve uluslararası alanda ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Satranç hem bir spor hem bir kültür hem de bir yaşam felsefesidir. Tıpkı 30 Ağustos Zaferi'nde olduğu gibi, satrançta da başarı, doğru adımlar atmayı, sabırlı olmayı, öngörüyü ve stratejik düşünmeyi gerektirir.

Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatan için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Onların bize bıraktığı miras, bizim en büyük ilham kaynağımız olmaya devam edecek. Bu büyük zaferin 102. yıl dönümünde, tüm milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı en içten dileklerimle kutluyorum.

Saygı ve sevgilerimle...